XX.YÜZYIL’DA OSMANLI DEVLETİ
II.Abdülhamit Devrinin diğer Islahatları:
· 1878 yılında Mektebi Hukuku Şahane adıyla hakim yetiştirmek üzere bir hukuk fakültesi açıldı.
· 1879 yılında çıkarılan bir kanunla savcılık ve noterlik gibi kurumlar kuruldu.
· Hicaz ve Bağdat demiryolu ( Almanların yardımıyla) kuruldu.
· Yetimleri eğitmek için Daruşşafaka, sakat, yoksul ve kimsesizler için de Darülâceze açıldı.
*II. MEŞRUTİYET (23 Temmuz 1908)
İlan sebebi:
· 1908 Reval görüşmeleri ve dış baskılar
· İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Selaniğ’i kaybetme korkusu,
· Makedonya’daki subayların idareye karşı olan güvensizlikleri sonucu çıkan ayaklanmalar
· II. Abdülhamid’in baskıcı yönetimi
*İttihat ve Terakki Cemiyetine mensup subaylar Makedonya’da isyan ederek “hürriyet”in ilan edilmesini istediler. Selanik başta olmak üzere Makedonya’daki birkaç şehirde “hürriyet” ilan edildi. Bu baskılar karşısında II. Abdülhamit Anayasayı yürürlüğe koydu.
*Yürürlüğe konulan Anayasada şu değişiklikler yapıldı:
—Padişahın sürgün yetkisi ile meclisi açma-kapama
yetkisi kaldırıldı.
—Hükümet, Meclise karşı sorumlu tutuldu.
—Antlaşmaların yürürlüğe girebilmesi için Meclisin onaylaması şartı getirildi.
—Hükümet üyelerini seçme yetkisi Sadrazama verildi.
—Bireylere dernek kurma hakkı verildi.
—Sansür kaldırıldı.
31 MART VAKASI (13 Nisan 1909)
*Hürriyeti korumak üzere İstanbul'a getirilen askerler, bir süre sonra “şeriat isteriz” diyerek ayaklandılar. Halktan destek alan bu isyancıları, Selanik’ten getirilen “Hareket Ordusu” dağıttı. İsyan bastırıldı. Rejim için ve dolayısıyla rejimi savunan İttihat ve Terakki Cemiyeti için önemli bir tehlike oluşturan bu irticai faaliyet önlenmiş oldu.
İsyanın bastırılmasından sonra II. Abdülhamit tahttan indirildi. Yerine V. Mehmed Reşad tahta çıkarıldı.
II.MEŞRUTİYET DEVRİ ISLAHATLARI
- Kanuni Esasi yürürlüğe konularak halkın yönetime katılması sağlandı.
- Siyasi partiler kuruldu.
- Kızlar için Darül Fünun kuruldu.
- İslam eserleri müzesi kuruldu.
- Türkçülük ve Türkçecilik ile milli edebiyat akımı gelişti.
- 1913 yılında Kiliseler Kanunu çıkarıldı.
- Aile Hukuku kararnamesi yayınlandı. (ancak bir süre sonra yürürlükten kaldırıldı.)
- Ticarette önemli bir yeri olan Loncalar 1912 yılında kaldırıldı. Bunların yerini 1860 yılından beri faaliyet gösteren şirketler aldı.
- Sanayi alanında (çini,cam,deri, pamuk, halı, kumaş ve kağıt) fabrikalar kuruldu.
OSMANLI- ALMAN YAKINLAŞMASININ SEBEPLERİ:
Berlin Antlaşmasında İngiltere ve Fransa’nın Osmanlı Devleti aleyhinde tutum sergilemeleri ve topraklarını işgal etmeleri, bu devletlere güvenilmeyeceğini gösteriyordu. Berlin Antlaşması ile Osmanlı Devletine yakınlık gösteren Almanya, İngiltere, Fransa ve Rusya karşısında dostumuz olmaya başladı. Almanya da Ortadoğu’ya uzanabilmek için Osmanlı Devletine yardım eder gözüküyordu. Osmanlı Devletindeki İngiliz, Fransız uzmanların yerini Alman uzmanlar almaya başladı. Osmanlı-Alman yakınlaşması İngiltere'yi telaşlandırdı. Osmanlı Devletini korumaya yönelik geleneksel politikasını değiştiren İngiltere 1908 Reval görüşmeleri ile Rusları Balkanlar ve Boğazlar üzerinde serbest bıraktı.
TRABLUSGARP SAVAŞI: (1911-12)
Sebebi: Birliğini tamamlayan, sanayisini kuran İtalya’nın sömürge arayışı ve bunun için de Libya’yı seçmesi. İtalya’nın Trablusgarb’i işgaline İngiltere ve Fransa, Almanya’nın safından ayrılmak kaydıyla göz yumdular. Trablusgarb’i işgal eden İtalya, Osmanlı Devletini barışa zorlamak için 12 Adayı işgal etti. Osmanlı devleti Trablusgarb’a doğrudan yardım göndermediği için içlerinde Enver Bey ve Mustafa Kemalin bulunduğu gönüllü subayların göndermekle yetindi. Balkan savaşının başlaması üzerine Uşi antlaşması imzalanarak subaylar geri çağrıldı.
- Maddeleri :
- Trablusgarp İtalya’ya 12 ada bırakıldı
Böylece Afrika’daki son Türk toprağı elden çıktı. 12 Ada Balkan savaşı sonuna kadar İtalya’da kalacak
BALKAN SAVAŞI (1912-1913)
Sebepleri : Milliyetçilik,1908 Reval görüşmeleri, Panislavizm ve Hasta Adamın mirasını paylaşmak. Karadağ’ın Osmanlı Devletine savaş ilan (8 ek.1912) etti. Karadağ, Arnavutluk’taki ağır vergileri ve seçimlerin baskı altında yapıldığını ileri sürmesi saldırma nedenidir. Arnavutluktaki isyancılar da Karadağ'a sığınmışlardı.
Karadağ’ın yanında Sırbistan,Yunanistan ve Bulgaristan da savaşa girdi. Balkan savaşları başladı.
(Rusya’nın amacı Balkanlarda Ortodoks birliği ile Panslavizm’i gerçekleştirmek; Avusturya ise Büyük Sırbistan ve Slav birliğine karşı idi. Yunanistan Panslavizm’e ve Büyük Bulgaristan’ a karşı idi.)
Savaşın Gelişimi: Bulgaristan Trakya’da ilerleyerek Edirne’ye kadar geldi. Osmanlı Devleti barış istedi. Barış görüşmeleri devam ederken İttihatçılar Bab-ı Ali baskınıyla yönetimi ele geçirdiler(23 Ocak 1913). Yeni yönetim savaşa devam etti. Bu defa Bulgarlar Çatalca’ya kadar ilerlediler. Osmanlı Devletinin isteği ile Londra Antlaşması imzalandı (30 May.1913). Buna Göre:
- Midye- Enez çizgisinin batısındaki topraklar kaybedildi.
- Bağımsızlığını ilan eden Arnavutluk ile Yunanlıların işgal ettikleri Ege adalarının durumu Avrupalı devletlerce daha sonra belirlenecekti.
- Trakyanın tamamı Bulgaristan’a verilecekti
- Makedonya 3 devlet arasında paylaşılacaktı. Orta ve Kuzey Makedonya Sırbistan’a, Güney Makedonya Yunanistan’a, Makedonya’nın Doğusu Bulgaristan’a bırakıldı. Selanik ve Girit de Yunanistan’a bırakıldı
OSMANLI DEVLETİNİN YENİLME SEBEPLERİ:
- Balkanlardaki Ordunun terhis edilmesi ve Komutanlarının siyasetle uğraşması
- Partiler arasındaki Hükümet Mücadelesi
- Makedonya ve Arnavutluktaki isyanlar
- Trablusgarb savaşının devam etmesi
- 1910 yılında çıkarılan kiliseler Kanunu ile Balkanlardaki azınlıklar arasında sorunlar kilise ve mektep ayrılığının ortadan kaldırılması bu sorunun çözümlenmesi Balkan ülkelerinin birleşmesine neden olmuştur.
- Sırbistanın Almanya’dan almış olduğu silahların Selanik üzerinden Sırbistan’a taşınmasına izin verilmiştir.
II. BALKAN SAVAŞI
Bulgaristan’ın en büyük payı alması ve Makedonya’nın paylaşılmasında çıkan sorun II. Balkan Savaşının sebebi olmuştur. Sırbistan, Yunanistan ve Romanya’nın Bulgaristan’a karşı ittifak etmesiyle II.Balkan Savaşı başladı. Osmanlı Devleti bu çatışmadan yararlanarak Meriç nehrine kadar ilerledi. Avrupalı Devletlerin arabuluculuğu ile Balkan ülkeleri arasında Bükreş Antlaşması imzalandı (1913). Bu antlaşmayla Bulgaristan’ın almış olduğu toprakların bir kısmı Sırbistan, Romanya, Yunanistan ve Karadağ arasında paylaştırıldı. Osmanlı Devleti ile Balkan ülkeleri arasında İstanbul ve Atina ant.ları imzalandı.
İstanbul Antlaşması (1913)
Osmanlı Devleti ile Bulgaristan arasında, 1914 yılında da Sırbistan ile imzalanmıştır. Buna göre;
1- Edirne, Kırklareli, ve Dimetoka Osmanlı Devletine bırakıldı.
2- Bulgaristandaki Türklere azınlık statüsü tanındı (Türkçe eğitim, mülk edinme, vakıf kurabilme, din ve mezhep özgürlüğü, müftülerini seçebilme gibi haklar).
3- Türklerden isteyenler 3 yıl içerisinde Osmanlı topraklarına göç edebileceklerdi.
Sırbistan ile imzalanan İstanbul antlaşması ile de Sırbistan’da kalan Türklere hakları statüsü tanındı.
Atina Antlaşması (1913)
Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasında imzalandı. Buna göre:
1- Selanik, Yanya ve Girit Yunanistan’a bırakıldı.
2- Yunanistandaki Türklere azınlık hakları tanındı.
Not: Avrupalı Devletler bağımsızlığını ilan eden Arnavutluğu tanıdılar. eğe adalranın Yunanistan’a, 12 adanın İtalya’ya ait olduğunu kabul ettiler (1914).
T.C. İNKILAP TARİHİ
Ders Notları
KURTULUŞ SAVAŞI
KUVAYI MİLLİYE HAREKETİ
Düşman işgalleri karşısında yurdun çeşitli yörelerinde ortaya çıkan milli direniş teşkilatlarına Kuvayı Milliye denir.İlk direnişler, güney cephesinde Fransızlara karşı başlamıştır.Kuvayı Milliye, teşkilat olarak batıda Yunan işgallerine karşı ortaya çıkmıştır.
İstanbul Hükümeti'nin işgaller karşısındaki çaresizliği, Mondros Ateşkes Antlaşması ile orduların dağıtılması Kuvayı Milliye'nin ortaya çıkmasına neden olan etkenlerdir.
1919'un Temmuz ve Ağustos aylarında yapılan Balıkesir ve Alaşehir kongrelerinde Kuvayı Milliye'nin insani ve maddi yönden desteklenerek ortak bir cephe oluşturulması kararlaştırıldı ve böylece Batı Cephesi meydana geldi.
Sivas Kongresi'nden sonra Ali Fuat Paşa ,düzenli orduların oluşturulmasından sonra da İsmet Paşa Batı Cephesi komutanlığına getirilmişlerdir.
MUSTAFA KEMAL'İN SAMSUN'A ÇIKIŞI (19 Mayıs 1919)
I.Dünya Savaşı'nda Suriye'de görev yapan Mustafa Kemal , Mondros Ateşkes Antlaşması sonrası İstanbul'a geldi.İstanbul'dan vatanın kurtuluşunu mümkün görmeyen Mustafa Kemal Anadolu'ya geçmeye karar verdi.
Samsun ve çevresinde Türkler ile Rumlar arasındaki çatışmaları önlemek isteyen İstanbul Hükümeti, Mustafa Kemal'i 9.Ordu Müfettişi olarak görevlendirdi.
Mustafa Kemal,Doğu Anadolu'da sivil ve askeri kurumlara emretme yetkisini de alarak 16 Mayıs 1919 tarihinde Samsun'a hareket etti.
Asıl amacı milli mücadeleyi başlatmak ve organize etmek olan Mustafa Kemal arkadaşlarıyla birlikte 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun'a ayak bastı.
Bu tarih ,Kurtuluş Savaşı'nın başlangıç tarihi olarak kabul edilir.
HAVZA BİLDİRİSİ (28 Mayıs 1919)
M.Kemal,milli bilincin uyandırılması amacıyla yayınladığı bildiriyle,bütün yurtta işgallerin protesto edilmesini ve mitingler tertiplenmesini istedi.
AMASYA GENELGESİ (22 Haziran 1919)
M.Kemal ile Rauf Paşa,Ali Fuat Paşa ve Kazım Karabekir haberleşerek ortak bir genelge yayınladılar.
Bu genelgenin maddeleri şunlardır:
a-Vatanın bütünlüğü ve milletin istiklali tehlikededir.
b-İstanbul Hükümeti üzerine düşen vazifeyi yerine getirememektedir.
c-Milletin istiklalini ,milletin azim ve kararı kurtaracaktır.
d-Vatanın her türlü etki ve denetimden uzak bir bölgesinde (Sivas'ta) milli bir kurul toplanmalıdır.
e-Her ilden milletin güvenini kazanmış üç kişi seçilerek acele ve gizli olarak bu kurula gönderilmelidir.
*ÖNEMİ:
1-Kurtuluş Savaşı'nın sebebini ve yöntemini açıklar.
2-Kurtuluş Savaşı'nın resmen ilanıdır.
3-Milli egemenlik yolunda ilk adımdır.
*NOT:Yetkilerini aştığı gerekçesiyle İstanbul'a geri çağırılan Mustafa Kemal,dönmeyince görevinden alındı.M.Kemal, hem görevinden, hem de askerlikten istifa ettiğini bildirdi.(7-8 Temmuz 1919)
ERZURUM KONGRESİ (23 Temmuz 1919)
Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti tarafından Ermenilere karşı düzenlenen bu kongreye Mustafa Kemal de katılmış ve başkan olarak seçilmiştir.
Kongrede alınan kararlar şunlardır:
1-Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür bölünemez.
2-Vatanın bağımsızlığını İstanbul Hükümeti sağlayamazsa geçici bir hükümet kurulacaktır.
3-Manda ve himaye kabul edilemez.
4-Milli iradeyi hakim, Kuvayı Milliye'yi etken kılmak esastır.
5-Azınlıklara, milli bütünlüğü ve egemenliği zedeleyici ayrıcalıklar verilemez.
6-Meclisin toplanmasına çalışılacaktır.
*NOT:Kongre sonunda "Temsil Heyeti" seçilmiş ve Mustafa Kemal heyet başkanı olmuştur.
SİVAS KONGRESİ (4-11 Eylül 1919)
Yurdun her tarafından temsilcilerin katıldığı kongrede, Erzurum Kongresi kararları kabul edilmiştir.Manda meselesi uzun tartışmaların ardından reddedilmiştir.Bütün cemiyetler, "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" adıyla birleştirilmiştir.
Temsil Heyeti, sayıca genişletilmiş, yetkileri artırılmış ve başkanlığına yine Mustafa Kemal getirilmiştir.
OSMANLI HÜKÜMETLERİ VE TEMSİL HEYETİ
Anadolu'da, işgallere karşı çıkanlar, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının etrafında bir araya geliyorlardı.Bu ilk tepkiler zamanla yerini direnişe ve mücadeleye bıraktı.İstanbul Hükümetleri, Anadolu'da işgallere karşı çıkma eylemi olarak başlayan ve milli mücadele olarak adlandırılan bu hareketten rahatsız oldular.İtilaf Devletleri'nin bu direnişe kızacağını ve tüm yurdun da elden gideceğini savunan İstanbul Hükümetleri, işgalci devletlerin baskılarıyla mili mücadeleyi baltalamaya çalışmışlardır.Bu hükümetlerden en fazla milli mücadele karşıtlığı yapan, Damat Ferit Paşa Hükümetidir.
Anadolu'da ise Temsil Heyeti, milli bir hükümet gibi, T.B.M.M. açılana kadar görevini yapmıştır.
AMASYA GÖRÜŞMELERİ (22 Ekim 1919)
Ali Rıza Paşa Hükümeti'nin temsilcisi, Bahriye Nazırı Salih Paşa ile Mustafa Kemal arasında Amasya'da yapılmıştır.Aşağıdaki şu konularda bir anlaşma sağlanmıştır:
1.Türk vatanının bütünlüğünün ve bağımsızlığının korunması.
2.Müslüman olmayan azınlıklara devletin birliğini bozacak ayrıcalıklar tanınmaması.
3.Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin İstanbul Hükümeti'nce tanınması.
4.Mebuslar Meclisi'nin Anadolu'da, güvenli bir yerde toplanması.
5.İtilaf Devletleri'yle Osmanlı Devleti'nin barış amacıyla yapacağı konferansa Temsil Heyeti'nce de uygun görülecek kişilerin gönderilmesi.
İstanbul Hükümeti, anlaşma maddelerini benimsediği halde, meclisin Anadolu'da toplanmasını kabul etmedi.
*ÖNEMİ:İstanbul Hükümeti görüşmelere katılmakla Temsil Heyeti'nin varlığını tanımış oldu.
TEMSİL HEYETİ'NİN ANKARA'YA GELİŞİ (27 Aralık 1919)
Mustafa Kemal ve Temsil Heyeti, yakın bir tarihte toplanacak olan Osmanlı Mebuslar Meclisi'nin çalışmalarını yakından takip edebilmek amacıyla Ankara'ya geldiler.Coğrafi konumu, ulaşım ve haberleşme kolaylığı ile Batı Cephesi'ne yakın oluşu nedeniyle Ankara merkez olarak kabul edilmiştir.
SON OSMANLI MEB'USAN MECLİSİ VE MİSAK-I MİLLİ
Mustafa Kemal İstanbul'un işgal altında olması nedeniyle buradaki meclisin rahat çalışamayacağını, sıhhatli kararlar alamayacağını, alınsa bile uygulanamayacağını söylemiştir.
Başşehrin İstanbul olması, padişahın varlığı ve anayasa gereği meclis,12 Ocak 1920'de İstanbul'da toplandı.
Kendisi İstanbul'a gidemeyen Mustafa Kemal, meclis başkanı seçilmek ve Müdafaai Hukuk Grubu kurulmasını istediyse de bu mümkün olmadı.Osmanlı meb'usları, kendi aralarında Felah-ı Vatan Grubu'nu oluşturdular.Bu grup, Misak-ı Milli adlı bir bildiri yayınlayarak bunu meclista ilan ettiler.
MİSAK-I MİLLİ KARARLARI
1-Türklerin çoğunlukta olduğu yerler Türk vatanıdır.
2-Halkının çoğunluğu Arap olan ülkelerde ve vatandan koparılmak istenen Batı Trakya ve Doğu Anadolu'da kaderini tayin için halk oylaması yapılmalıdır.
3-Kapitülasyonlar kaldırılmalıdır.
4-Azınlıklara, dışarıdaki Türklere verilen haklar kadar hak verilebilir.
5-Güvenliği sağlanmak şartıyla boğazlar dünya ticaretine açılabilir.
*ÖNEMİ:Misak-ı Milli, milli mücadelenin hedefini, vatanın sınırlarını ve bağımsızlık esaslarını benimseyip gerçekleştirmeye çalışmıştır.
İSTANBUL'UN İŞGALİ (16 Mart 1920)
Meclisin kendi yararlarına karar alacağını uman İtilaf Devletleri, Misak-ı Milli kararlarının geri alınması için önce Ali Rıza Paşa, sonra da Salih Paşa hükümetlerine baskı yaptılar.
Bir sonuç alamayınca İstanbul'u resmen işgal ettiler, meclisi basarak, kimi milletvekillerini Malta'ya sürdüler.
*ÖNEMİ:
1.İstanbul'un işgali Mustafa Kemal'in haklılığını ortaya çıkardı.Kaçabilen bir çok mebus, aydın komutan ve gazeteci Anadolu'ya geçti.
2.T.B.M.M.'nin açılması için ortam oluştu.
3.M.Kemal, işgali protesto ederek yeni seçimlerin yapılmasını istedi.
T.B.M.M.'NİN AÇILIŞI (23 Nisan 1920)
Yeni seçimlere gidildi.Meclis, yeni seçilenler ve Osmanlı meclisinden kaçabilenlerin katılmasıyla Ankara'da toplandı.T.B.M.M. Türk milletini temsil ettiğini ve kendi üstünde güç kabul etmediğini tüm dünyaya ilan etti.
T.B.M.M.'YE KARŞI AYAKLANMALAR
T.B.M.M. 'ye karşı başgösteren ayaklanmalar dört grupta değerlendirilebilir.
1.İngilizlerin desteğiyle İstanbul hükümetince çıkarılan ayaklanmalar: Kuvayı İnzibatiye (Halifelik Ordusu), Anzavur Ayaklanması.
2.İstanbul hükümetinin desteklediği ayaklanmalar: Bolu, Düzce, Hendek, Afyon, Adapazarı, Konya, Yozgat ve Milli Aşireti ayaklanmaları.
3.Kuvayı Milliye yanlısı olup sonradan ayaklananlar: Ethem Bey, Demirci Mehmet Efe, Yörük Ali Efe.
4.Azınlık ayaklanmaları: Adana'da Ermeniler, Karadeniz'in doğusunda Rumlar, işgalci devletlerin yardımıyla kendi devletlerini kurmak için ayaklandılar.
*NOT:Kışkırtma ile çıkan ayaklanmalarda din istismarı yapılmış, Kuvayı Milliye liderleri ise şahsi hırsları yüzünden ayaklanmışlardır.
AYAKLANMALARA KARŞI T.B.M.M.'NİN ALDIĞI TEDBİRLER
1.İstanbul'daki Şeyhülislam Dürrizade'nin fetvasına karşı Ankara müftüsü Rıfat Börekçi'den milli mücadelenin desteklenmesi yönünde fetva alındı.
2.Hıyanet-i Vataniye Kanunu çıkarıldı.
3.İstiklal Mahkemeleri kuruldu.
4.İstanbul'la tüm ilişkiler kesildi.
AYAKLANMALARIN SONUÇLARI
1.İşgallerden kurtuluşun gecikmesine neden oldu.
2.Kardeş kanı döküldü.
3.Düşman ilerleyişine fırsat tanınmış oldu.
4.T.B.M.M. işgalleri bastırarak otoritesini kabul ettirdi.
SEVR ANTLAŞMASI (10 Ağustos 1920)
Osmanlı Devleti'nin İtilaf Devletleri'yle imzalamış olduğu son antlaşmadır.İtilaf Devletleri, kendi aralarındaki anlaşmazlıklar ve Türk Milletinin direnişi sebebiyle, diğer İttifak Devletleri'nden sonra Türklerle anlaşma yapmak zorunda kalmışlardır.Antlaşma, Saltanat Şurası'nda görüşülmüş ve Damat Ferit Paşa hükümeti tarafından imzalanmıştır.
ANTLAŞMA ŞARTLARI
1.Osmanlı ülkesi, İstanbul ile Anadolu'nun küçük bir bölümünden ibaret olarak kalacaktı.Osmanlı Devleti, eğer azınlıkların haklarını gözetmezse İstanbul da elinden alınacaktı.
2.Boğazlar tüm devletlere açık bulundurulacak ve uluslararası bir komisyon tarafından idare edilecekti.
3.Doğu Anadolu'da iki yeni devlet kurulacaktı (Ermenistan ve Kürdistan).
4.İzmir ve çevresi ile Batı Trakya; Yunanistan'a,
5.Antalya ve Konya yöreleri ile İç Batı Anadolu; İtalya'ya,
6.Suriye,Adana,Malatya ve Sivas çevreleri; Fransa'ya,
7.Irak ve Arabistan İngiltere'ye verilecekti.
8.Askerlik zorunlu olmayacak,asker sayısı azaltılacak ve orduda ağır silahlar bulundurulmayacaktı.
9.Azınlıklara geniş haklar verilecek ve kapitülasyonlardan bütün devletler yararlanacaklardı.
T.B.M.M.'NİN ANTLAŞMAYA TEPKİSİ
1.T.B.M.M. antlaşmayı tanımadığını bildirdi.
2.Antlaşmayı imzalayanları vatan haini ilan etti.
DÜZENLİ ORDULARIN KURULMASI
Kuruluş Sebepleri:
1.Kuvayı Milliye birlikleri her ne kadar Yunan orduları ile mücadele etse de, kesin zaferler elde ederek başarılı olamadı.
2.Kuvayı Milliye birlikleri eğitimsiz ve disiplinsizdi.İhtiyaçlarını halkta zorla alma yoluna gitmiş ve halkın tepkisini çekmeye başlamıştı.
3.Zafer, her yönden iyi donanımlı bir orduyla elde edilebilirdi.
T.B.M.M.'nin açılışının ardından düzenli orduya geçiş süreci hızlandı.Haziran 1920'de Batı ve Doğu Cepesi Komutanlıkları kuruldu.Kuvayı Milliye birlikleri de bu ordulara bağlandı.Düzenli orduya katılmak istemeyen bazı Kuvayı Milliye yanlıları da ayaklandılar.Yunanlılara karşı başarılar elde ederek takdir toplayan Ethem Bey (Çerkez Etem), üzerine gelen düzenli ordu birliklerine direnmeden Yunanlılara sığındı.
SAVAŞ DÖNEMİ
Kurtuluş Savaşı'nda Türk Ordusu, üç cephede savaştı.
Doğu Cephesi'nde Ermenilerle, Güney Cephesi'nde Fransızlarla, Batı Cephesi'nde ise Yunanlılarla mücadele edildi.
A) DOĞU CEPHESİ ve ERMENİ SORUNU
Ermeniler, yüzlerce yıl Türk hakimiyeti altında çok rahat bir hayat sürdürüyorlardı.Rusya, Fransa ve İngiltere'nin kışkırtmaları sonucu ayaklanmalar başladı.1878 Berlin Antlaşması'na Ermenilerle ilgili maddeler konulunca Ermeni sorunu uluslararası bir sorun haline geldi.
I.Dünya Savaşı'nda Ermeniler, Ruslarla birlikte hareket ederek Türk köylerine baskınlar düzenlediler ve bir çok yerde toplu katliamlar yaptılar.Bu nedenle Osmanlı Devleti, Türk ordusunu arkadan vuran ve bir çok masum insanı acımasızca öldüren Ermenileri, o zamanlar ülke sınırları içerisinde bulunan Suriye'ye göç ettirdi.(1915/ErmeniTehciri)
I.Dünya Savaşı'nın bitiminde Kafkasya'nın güneyinde, başkenti Erivan olan bir Ermeni Devleti kurdular.Sınırlarını Doğu Anadolu'da da genişletmek amacıyla Türk topraklarına saldırdılar.
Kazım Karabekir Paşa'nın Doğu Cephesi Komutanı olmasının ardından Ermeniler kısa sürede Doğu Anadolu'dan çıkarıldılar.Ermenilerin isteğiyle, 2 Aralık 1920'de Gümrü Antlaşması imzalandı. Ermeniler Doğu Anadolu ile ilgili iddialarından vazgeçerek Kars'ı Türkiye'ye bıraktılar.
*ÖNEMİ:T.B.M..M'nin imzaladığı ilk antlaşmadır.Uluslararası alanda kazanılmış ilk siyasi başarıdır.
B) GÜNEY CEPHESİ
Fransızlar ve onların destekledikleri Ermeniler, bölgede halka zulmetmeye başlayınca ilk direnişler patlak verdi.Kuvayı Milliye birliklerinin oluşturulmasının ardından yöre halkı, Fransızları önce Maraş'tan (12 Şubat 1920), sonra da Urfa'dan (11 Nisan 1920) kovdu.Maraş'ta Sütçü İmam, Antep'te ise Şahin Bey direnişin önder ve sembol kahramanları oldu.Antep bir yıl savunmadan sonra teslim olmak zorunda kaldı.(9 Şubat 1921)
Sakarya Zaferi'nin kazanlmasından sonra Türk topraklarının işgal edilemeyeceğini anlayan Fransa çekilmek zorunda kaldı.
C) BATI CEPHESİ
İngilizler, gizli anlaşmalarla Batı Anadolu'yu İtalya'ya vaad etmişlerdi.Ancak, Paris Konferan- sı'nda bu topraklar, Yunanlılara verildi.Çünkü, İngiltere, Batı Anadolu'da güçlü bir İtalya görmek istemiyordu.
Yunanlılar, Son Osmanlı Mebusan Meclisi'nin Misak-ı Milli'yi yayınlamasının ardından Sevri Türkler'e zorla kabul ettirmek için Batı Anadolu'da ilerlemeye başladılar.Yunanlıların İzmir'i işgali üzerine ilk olarak Kuvayı Milliye birlikleri, daha sonra da düzenli ordu birlikleri mücadeleye giriştiler.Milli mücadelenin kaderini belirleyen şiddetli savaşlar bu cephede yapıldı.
I.İnönü Muharebesi (6-10 Ocak 1921)
T.B.M.M.'nin kurduğu düzenli ordu birliklerinin ilk zaferidir.Yunanlılar, ilerledikleri Batı Anadolu'dan geri çekilmek zorunda kaldılar.Savaştan sonra Ethem Bey ( Çerkez Etem) birlikleri de dağıtıldı.
Savaştaki başarısı nedeniyle , Türk milletinin T.B.M.M.'ye olan güveni arttı.Yunanlıların bozguna uğramaları İtilaf Devletleri'ni, şaşkına çevirmiş ve durumun görüşülmesi için Londra'da bir konferans düzenlenmiştir.
Londra Konferansı (21 Şubat-12 Mart 1921)
Sevr Antlaşması'nı biraz hafifleterek kabul ettirmek isteyen İtilaf Devletleri'nin isteğiyle yapıldı.İtilaf Devletleri, İstanbul Hükümetinin yanı sıra, T.B.M.M. Hükümeti de konferansa davet edildi.
Konferansta, İstanbul Hükümeti temsilcisi Tevfik Paşa; "Söz, milletin gerçek temsilcilerinindir." diyerek sözü T.B.M.M. temsilcisi Bekir Sami Beye bıraktı.
Bekir Sami Bey, Misak-ı Milli'yi dile getirdi.Bağımsızlıktan asla vazgeçilmeyeceğini ifade etti.Sonuçta taraflar arasında bir anlaşma sağlanamadı.
ÖNEMİ:
1.T.B.M.M. İtilaf Devletleri'nce resmen tanınmış oldu.
2.Misak- Milli'yi tanıtma fırsatı doğdu.
3.Bağımsızlık için savaştan başka bir yolun olmadığı görüldü.
Ankara Antlaşması (1 Mart 1921)
T.B.M.M.Hükümetini ilk tanıyan ülke Afganistan olmuştur.
Afganistan ile siyasi, ekonomik, askeri ve kültürel ilişkileri geliştirmeyi amaçlar..
Yeni sayfanın içeriği |